Memur-Sen ve bağlı 11 sendika, hem hakem kuruluna başvurusunu yaptı hem de Bakanlık tarafından yok sayılan ancak uzlaşılan maddeleri içeren tespit tutanaklarını sundu. Başvuru sonrasında açıklamayı Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul yaptı. Tonbul, “Biz burada bir hukuksuzluk olduğu kanaatindeyiz. İtirazlarımızı yapacağız” dedi.
Her sendikanın genel başkanı tarafından yapılan başvuru sonrasında Tonbul kameralar karşısına geçti. Tonbul, Hakem Kurulu'na başvurduklarını belirterek hakem kurulunun sağduyu ile konuya yaklaşacaklarına olan güvenini ifade etti.
2012 yılında gerçekleştirilen ilk toplu sözleşmeden bu yana bir toplu sözleşme kültürü ve hukuku oluştuğunu belirten Tonbul, gelinen noktada bu kültürün yok sayıldığının altını çizdi.
Tonbul, uzlaşılan maddelerin tutanak altına alınması gerektiği ısrarına olumlu dönüş alamadıklarını vurgulayarak “Bizim en baştan beri itiraz ettiğimiz bir konu vardı. Her hizmet kolunda görüşülen maddelerin kayıt altına alınması, ‘uzlaşıldı’ ya da ‘uzlaşılamadı’ gibi, daha sonra bunların bir tutanak altına alınmasına yönelik. Fakat bu toplu sözleşmede de kamu tarafının ‘biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız, kayıtları biz tutuyoruz’ demesi üzerine tutulamadı. Hizmet kollarında yapılan müzakereler, bunlar son dakikaya, son gece sabah saat 7’ye kadar da devam etti. Ancak bu yapılan çalışmaların hepsi yok hükmünde sayıldı.”
20 günlük emek hiçe sayıldı
Her hizmet kolunun ayrı bir toplu sözleşme hükmünde olduğunu belirten Tonbul, “Burada bir değil 12 tane hukuksuzluk yapıldı. Çünkü Toplu sözleşmelerin her biri birbirinden bağımsızdır. Geneli ilgilendiren konuyu Memur-Sen ve heyet başkanı Ali Yalçın tarafından bağıtlanır veya bağıtlanmaz. Her hizmet kolunda da sözleşmeler ayrı ayrı imzalanır. Geneli ilgilendiren konularda ister sendikalı olsun ister sendikasız her memur bundan faydalanır. Hizmet kolunda ise hizmet kolunda çalışan memurlar faydalanır. Bu toplantılara tek tek çağrılmamız gerekirken sadece Memur-Sen Konfederasyon başkanı çağrılmıştır.” şeklinde konuştu.
Bazı sendikaların yapmış oldukları görüşmelerde imza atacak konuma geldiklerini ifade eden Tonbul, “Bu uyuşmazlık tutanağı tutulsaydı o anda uzlaşılan konular ve uzlaşılmayan konular, belki bazı sendikalar toplu sözleşme maddelerini imzalayacaklardı. Böyle bir kararımız da vardı. Ama gelinen noktada ‘ben yaptım oldu, ben dedim oldu’ tavrıyla 20 günlük emeği hiçe sayan bir durum var. İtirazlı kaydımızı düştük. Kamu işveren tarafı nasıl bir tespit tutanağı tutmuşsa biz de uzlaşılan ve uzlaşılmayan konularla ilgili kendi tutanağımızı kendimiz tuttuk Kamu hakem kuruluna vereceğiz. Kamu hakem kurulunun bunları geçmişte olduğu gibi kabul etmesi konusunda elimizden gelen gayreti göstereceğiz.” diye konuştu.
Kamu Heyeti yüzdelik zam dışında hiçbir teklif getirmedi
Toplu sözleşmenin 20 milyona yakın insanı ilgilendirdiğini söyleyen Tonbul, “5 milyon kamu görevlisi ve emeklinin, aileleri ile düşündüğümüzde 20 milyon kişinin 2 yıllık emeği yok sayılıyor. Aslında toplu sözleşme kültürü siliniyor yeniden yazılmaya çalışılıyor. Kamu görevlilerinin 2 yıldır bekledikleri bir toplu sözleşme var. Bu insanların buradan elde edecekleri kazanımlar var. Bu kazanımlar 2 yıl boyunca yok hükmünde sayılırsa ebetteki bundan kimse mutlu olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Kamu işvereninin masaya yalnızca yüzdelik zammı getirdiğini söyleyen Tonbul, “3600 ek gösterge, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi gibi pek çok konu gündeme getirilmedi. Ancak kamu heyeti bize sadece yüzdelik zam konusunda bir teklif getirildi. Diğer konuların hiçbiri ile ilgili teklif gelmedi. Bizim masaya getirdiğimiz bazı maddelerde bize şu dahi söylenilmeye çalışıldı, daha önceki kazanımlar da elden gider gibi şeyler konuşuldu. Fakat Sayın Bakan eski kazanımların korunacağını daha sonra beyan etti.” diye konuştu.
.jpeg)
.jpeg)
.jpg)
.jpeg)
